İSLAM
İslam, itaat ve teslimiyet demektir. Muhammed (SallAllah-u Aleyhi vesellem) in Allah’ın emriyle insanlara bildirdiği dine İslam dini denir. Bu dinin mensubuna da Müslüman denir.
İslam dininin beş şartı vardır.
Kelime-i şehadet getirmek.
Namaz kılmak.
Oruç tutmak.
Zekat vermek.
Hacca gitmek.
Diniyle mükellef olan insanın öncelikle akıllı olması, müslüman olması ve baliğ olması gerekir.
Mükellefle ilgili hükümler
Farz
Dinimizce yapılması gereken ve kesinlikle emr edilen şeye Farz denir. Farzın işlenmesine sevap, terkinde ise azab vardır. Farzı inkar eden dinden çıkar. Farz ikiye ayrılır.
Her mükellefin kendi yapması gereken farz demektir. 5 vakit namaz gibi.
Farzı kifaye: bazı mükelleflerin yapması ile, diğerlerinden düşen, yapmak mecburiyeti kalkan farzlardır. Cenaze namazı kılmak gibi.
Vacib
Farz kadar kesin olmayıp, kuvvetli bir delil ile yapılması emr edilen şeye vacib denir. Vacibi yapan sevab kazanır. İnkar eden ise günahkar olur.
Sünnet
Farz ve vacibden başka, Peygamberimiz’in yaptığı şeye sünnet denir.
Müstehab
Şevilmiş şey demektir. Peygamberimiz’in bazen yapıp bazen terk ettiği şeye denir.
Mubah
Yapmak ve yapmamakta serbest olunan şeye denir.
Haram
Dinimizde yapılması kesin olarak yasaklanan şeye denir. Haramı işleyen azaba uğrar, inkar eden dinden çıkar, haramı terk eden sevab kazanır.
Mekruh
Yapılması çirkin görülmüş şeylerdir.
Müfsid
Başlanmış olan ibadeti bozan şeye denir. Namazda gülmek ve oruçlu iken yemek ve içmek gibi.
TAHARET
Lügatta temizlik manalarına gelir.
Şeriatta ise; Hadesden ve pislikten bedeni temizlemektir. İslam dini temizliğe çok önem verir. Her ibadete önce temizlikten başlanır.
Temizlik yani taharet iki çeşittir
Hükmi taharet: Abdestsizliği ve cünüblüğü gidermektir. Buna hadesten taharet denir. Abdest, gusül, teyemmüm gibi.
Hakiki taharet: Kirli ve pis şeyleri yıkayıp gidermek. Buna da necasetten taharet denir.
Abdest: Temizlik, paklık demektir.
Şeriatta ise: yüzü, kollarla beraber iki eli ve topuklarla birlikte iki ayakları yıkamak, başı mesh etmektir.
Abdestin farzları dörttür.
Yüzü bir kere yıkamak.
Kolları, dirseklerle beraber bir kere yıkamak.
Başın dörtte birini mesh etmek.
Ayakları, topuklarla beraber bir kere yıkamak.
Bu farzlardan birisi eksik olursa, abdest sahih değildir.
Abdest alırken niyet etmek, eûzü ile başlamak, elleri bileklere kadar yıkamak, ağıza ve burna üç kere su vermek abdestin sünnetlerindendir.
Kıbleye yönelerek yüksek bir yerde abdest almak, başkasından yardım istememek, dünya kelamı konuşmamak, her azasını yıkarken Bismillah demek, abdestin edeplerindendir.
Abdestin mekruhları ise:
Abdest suyunu israf etmek, suyu yüzüne çarpmak, konuşmak, ihtiyacı olmadığı halde başkasından yardım istemektir.
Vücudun her hangi bir yerinden kan, irin ve su çıkması, ağız dolusu kusmak, yellenmek, bu gibi durumlarda abdest bozulur.
Abdesti olmayanlar, namaz kılamazlar, kurana el süremezler, tilavet secdesi yapamazlar.
GUSÜL
Bedenin tamamını yıkamak demektir. Guslün farzı üçtür.
Mazmaza: Ağıza bolca su verip çalkalamak.
İstinşak: Burna su verip genize kadar çekmek.
Bütün bedeni iğne tepesi kadar kuru yer bırakmaksızın yıkamak.
Niyet etmek, elleri yıkamaya başlarken besmele çekmek, kıbleye yönelmek, uzuvları ovalamak, kimsenin görmeyeceği yerde yıkamak, konuşmamak guslün sünnetlerindendir.
Cünüblük hali (cima etmek gibi), ihtilam olmak, hayız halinin bitmesi, nifas halinin sona ermesi bu durumlarda gusül gereklidir. Bu halde olanlar gusül yapmadıkça, namaz kılamazlar, kur’an okuyamazlar el dahi süremezler, kabe’yi tavaf edemezler.
TEYEMMÜM
Niyet ederek, temiz toprak ve toprak cinsin den olan bir şeye, ellerini vurup yüzünü ve kollarını mesh etmeye denir.
Gusül alması gereken kişi su bulamadığında teyemmüm etmesi de gusül yerine geçer.
Teyemmümün farzı ikidir.
Niyet etmek, elleri temiz bir toprağa veya toprak cinsinden bir şeye iki defa vurup birinci vuruşta yüzü, ikinci vuruşta kolları mesh etmektir.
Besmele çekmek, sırayı gözetlemek, toprağa vurunca elleri evvela ileri sürmek ve sonra geri çekmek, parmakları açık bulundurmak teyemmümün sünnetlerindendir.
Teyemmüm şöyle yapılır:
Kollar sıvanır ve ne için teyemmüm edilecekse ona niyet edilir. Parmaklar açık olarak eller temiz bir toprağa yada toprak cinsinden olan herhangi bir şeye bir kere vurulur. Eller tozlanmış is yan yana getirilerek birbirine yavaşça vurulup tozlar silkelenir.
Eller tekrar toprağa vurulup sol elin içi ile dir sekle beraber sağ kol, sağ elin içiyle de dirsekle beraber sol kol sığanır.
Ancak teyemmüm abdest veya gusül alacak kadar temiz su bulunmazsa, su olduğu halde kullanılması mümkün değilse, yara olan bedene su kullanmak zararlı ise bu durumlarda yapılır.
NAMAZ
Namaz islam dininin beş temelinden ve en gözdelerindendir. İslam dini namaz üzerine bina edilmiştir. O yüzden kişinin namazı sakat olursa dinide o derece sakat olur.
Namazı Allah-u Teala Mirac gecesi Peygamberimize (Aleyhisselam) teselli olarak lutf etmiştir. Peygamberimiz (Aleyhisselam) namaz kıldığında o huzuru bulmuş ve onun içinde Namaz “Müminin Miracı’dır.” buyurmuştur.
Namaz müminin alametidir. Namaz ancak Allah rızası için, verdiği sayısız rızıklara şükür için kılınır.
Namazlar üç çeşittir:
Farz namazlar: Beş vakit farz namazı ile, cuma ve cenaze namazıdır.
Vacib namazlar: Vitir namazı, Ramazan bay ramı namazı, Kurban bayramı namazı.
Nafile namazlar:
Farz ve vacib den başka kılınan namazlara nafile namaz denir.
Namazın farzı on ikidir:
Bunların altısı namazın dışından altısı da namazın içindendir. Namazın sahih olabilmesi için şu şartların olması gerekir. Dışındakiler yani namaza başlamadan önceki şartlar:
Hadesten taharet: Manevi kiri gidermek için, abdest almak, gerekli hallerde, gusül yapmaktır.
Necasetten taharet: Bedende veya elbisede veya namaz kılacağı mekanda olan pislikleri gidermektir.
Setri avret: Vucüdunda örtmesi gereken yerleri örtmesi-dir. Bu örtülmesi gereken yerler, erkeklerin göbek ile diz kapağı arasının (diz kapağı da dahil) örtmesidir. Kadınların ise bütün vucudunu örtmesi gerekir.
İstikbali kıble: Kıble‘ye yönelme. Namaz kılacak kişinin kabe’ye doğru yönelmesidir.
Vakit: Namazları vakti girince kılmaktır. Aksi takdirde sahih olmaz.
Niyet:
Hangi namazı kılacağını bilmek ve ona niyet etmek.
Namazın içindekiler:
İftitah tekbiri:
Namaza başlarken Allah-u Ekber demek.
Kıyam:Namazda ayakta durmak.
Kıraat:Namazda, ayakta iken, biraz kuran okumak demektir.
Rukû:Namazda, ellerin diz kapağına erişecek kadar eğilmesi demektir.
Sücud:Ayaklar, dizler ve ellerle beraber alnı ve burnu yere koymak demektir.
Kade-i ahire:Ettehiyyâtü okuyacak kadar namazın sonunda oturmak.
Tüm bu saydıklarımız namazın farzlarıdır.
Namazın vacibleri
Allah-u Ekber diyerek başlamak, fatihayı tamamıyla okumak, farz namazların iki rekatın da fatihadan sonra bir küçük sure veya üç kısa yada bir uzun ayet okumak, fatihayı sureden önce okumak, secdede burnunu alnı ile beraber yere koymak, iki secdeyi birbiri ardınca yapmak, kıyamda iken dosdoğru durmak, rükuda iken dümdüz durmak, rükudan kalkınca beli iyice doğrultmak ve “Sübhanellah” diyecek kadar öylece durmak, secdeden kalktığında iki secde arasın da “Sübhanellah” diyecek kadar oturmak, üç ve dört rekatlı namazlarda ikinci rekattan sonra oturmak, ikinci rekattan sonra veya selam vereceği vakit oturduğunda Ettehiyyatü’yü okumak imama uyan kimsenin susması, vitir namazında kunut dualarını okumak, namazın sonunda selam vermek, namazda yanılırsa sehiv secdesi yapmak, namazda secde ayeti okursa secde etmek.
Namazın sünnetleri:
Namaza başlarken alınan tekbirde el kaldırmak.
İmama uyan kimsenin iftitah tekbiri, imamın iftitah tekbirinden sonraya kalması ve imamın tekbirine yakın olması.
İftitah tekbiri alır almaz el bağlamak.
Sübhaneke okumak.
(Tek kılan) ilk rekatta sübhaneke okuduktan sonra Eüzü Besmele çekmek.
(Tek kılan) diğer rekatlarda Fatihadan evvel yalnız besmele çekmek.
Sübhaneke ve Eüzü Besmeleyi içinden okumak.
Fatiha’nın sonunda, okuyan ve işiten içinden Amin demek.
Rüküya eğilirken Allah-u Ekber demek.
Rüküda üç kere Sübhane Rabbiyel Azim demek.
Rükudan kalkarken SemiAllah-u limen hamideh demek.
Kıyamda iken iki ayak arası açık olmak.
Rükuda elleriyle dizlerini tutmak.
Secdeye varırken evvela dizlerini, sonra ellerini, daha sonra yüzünü yere koymak.
Namazı şu şeyler bozar:
Konuşmak, bir şey yemek veya içmek, kendi işiteceği sesle gülmek, selam vermek ve almak, bir şeye üflemek, cevap maksadıyla ayet okumak, dünya kelamı (ah, of, vah, öf) söylemek, teyemmümlü olan kişinin suyu görmesi tüm bunlar olursa, namaz bozulur.
Namazda, bedeni ve elbisesiyle oynamak, parmakları çıtlatmak, esnemek, gerinmek, başka sının yanına çıkılmayacak elbiseyle namaza durmak, secdeye varırken elbisesini kaldırmak, okumayı rükuda tamamlamak, bile bile ayet atlamak, gözlerini yummak, secdede özürsüz olduğu halde burnunu yere koymamak, ön saf boşken arka safta durmak, kıble tarafında canlı resmi bulunmak, namazda etrafı gözetlemek, yanan ateşe karşı durmak, herhangi bir şeye dayanarak namaz kılmak, insan yüzüne karşı namaza durmak, bu saydıklarımız namazın mekruhlarındandır.
Sabah namazının kılınış şekli
Niyet ettim Allah rızası için sabah namazının sünnetini kılmaya diyerek kalbten niyet edilir.
Allah-u Ekber diyerek tekbir alınır. Sübhaneke okunur, Eüzü Besmele çekilir ardında fatiha ve bir miktar kuran okunur.
Rukuya varılır. Üç kere sübhane Rabbiyel Azim denir, doğrulur. Bu doğruluşta SemiAllah-u limen hamideh denir. Sonra Allah-u ekber diyerek secdeye inilir, üç kere Sübhane Rabbiel âlâ diyerek oturur bu hareket iki kez tekrarlanır.
İkinci rekata kalkılır bu rekatta aynen ilki gibi kılınır. Yalnız son oturuşta Ettehiyyetu ve salli barik duaları okunur, önce sağa sonra sola selam verilir.
Farzların iki rekat olanları da böyle kılınır. Dört rekatlı olan farzlarda ilk oturuşta sadece ettehiyyatü okunarak tekbir alınır ve ayağa kalkılır. Bu üçüncü rekatta besmele ile fatiha okunur ve aynı şekilde ruku ve secdeler yapıldıktan sonra tekbir alınarak dördüncü rekata kalkılır. Aynı hal üzere bu rekatta tamamlandıktan sonra oturulur ve ettehiyyatü, salli barik duaları okunarak selam verilir.
|